Skip to content

Oyun Planı (28) Duvar mı Hücum mu?

Facebookmail

Geldik tavlanın en çelişkili konularından birine: Duvar mı hücum mu? Bu çelişki her maçta karşımıza en az bir defa, normalde çok defa çıkar.

Peki, şu ana kadar hücum serisinde gördüğümüz kriterler “hücum mu, duvar mı” çelişkisine yanıt bulmak için yeterli değil mi? Esasında sağlıklı bir değerlendirme yapıp, öncelikleri iyi tespit edebilirseniz yeter. Ama konu duvardan vazgeçip, hücuma yönelmek olunca her şey iç içe girebiliyor. En usta oyuncular bile hata yapabiliyor. Duvar o kadar güçlü bir strateji ki ondan vazgeçip hücuma yönelmeye karar vermek kolay bir iş değil. Biliyoruz ki duvar daha çok oyun kazandıran, en esnek plan türü. Daha da ileri gidersek oyunu kazanmanın en temel, en garanti yolu.

Duvarı bozup hücuma ya da pür yarışa dönebilirsiniz ama hücumdan vazgeçip duvara dönmeniz çok gerçekçi olmayabilir. Bu eksikliğine rağmen hücum,  daha çok mars kazandırarak hatasını affettirebiliyor.

Hücumda da duvarda da kapı yapmak, kırmak gibi temel hareketler var. Hücum oynarken içeride rastgele aldığınız her kapı hemen hemen eşit işleve sahipken, duvarda alacağınız kapının diğer kapılarla altı pip mesafe içinde ve sıralı olması daha büyük önem arz eder.

Aşağıda çok sık yapıldığını düşündüğümüz hataları gruplandırarak bu güçlü çelişkiye çare bulmaya ve iç görü kazanmaya çalışacağız.

A.Küpü Hatırlayın ve Orantısız ve Zamansız Güç Kullanmayın!

Ustalar dahil, ciddi miktarda hata küpün konumunu tam değerlendirememekten kaynaklanıyor. “Her yeni atışın yeni bir küp kararı” olduğu özdeyişini akılda tutalım. Bu tamam, ama yeterli değil. Pozisyona baktınız ve küp için erken deyip, zarları yuvarladınız. Bu temel özdeyiş, buraya kadar olan kısımda sizi kurtarır. Ya sonrası…

Bu oyun katlamalı ve her hamlenizi çoğunlukla sonraki turda katlama aşamasına en çok yaklaşacak tarzda oynamanız gerekiyor. Tersi durumda da sonraki turda rakibin katlama ihtimalini göz önüne alarak oynamalısınız. Yeni oyuncular arasında çok yaygındır: “Küpü öyle bir zamanda göndereyim ki rakibim pas geçsin.” Bu kadar sağlamcı bir anlayış ile modern tavlada başarılı olma şansınız olamaz. İşi sağlama düşüncesinin bir pazar kaybı olduğunu daima hatırlayınız.

Küpün merkezde olduğu pozisyonlarda aşırı yüklenme durumlarından kaçının. Rakibi sınırda kabul pozisyonuna getirmenin temel önceliklerden biri olduğunu asla unutmayın. Hücum için her şey uygun olsa bile.

Örnek 86:

Beyaz 152 pip
Siyah 153 pip
Siyah 6-6 oynayacak
XGID=–aBaBC—–dEA–c-dBb—-:0:0:1:66:0:0:3:0:10

OyunPlani-86 - Copy

Siyah en güzel atışını yaptı ve 14/2*, 13/7(2) yi tercih etti. 13/7(2) için diyecek fazla bir şey yok ama 14/2* kısmı tam bir facia. Ve bu facianın en az yarısı katlanmamış bir oyunda mars için uğraşma sevdasından kaynaklı.

Sonraki turda Beyazın çapa yapamayan, kaçamayan ya da kendi evinde önemli bir ilerleme kaydedemeyen birçok atışı var. 43, 54, 41, 51, 61, 63, 65 bunlardan bazıları. 65 i görünce hemen “Ama 21 deki pulunu kaçabilen güzel bir atış değil mi?” diyebilirsiniz ama Siyah bar kapısını yaptıktan sonra ve 23 pip önde iken geride savunmasız tek pulu kalan Beyaz gelen küpü pas geçmek zorunda kalır. Yani Beyaz için 65 ile kaçmak parlak bir fikir değil.

Gelelim asıl meseleye. Evet, Siyah iki tane altı ile bar kapısını yaparak ortanoktanın yükünü alarak daha esnek daha sağlam bir yapıya kavuşmalı. Son iki tane altı ile de açık vuruş yapıp, can çekişen rakibine yeni bir fırsat sunmamalı. Yapması gereken 20 noktasındaki iki pulu kaçarak sonraki turda küpü çevirmek. Beyaz yukarıda sıraladığımız kötü atışlardan birini yapmaz ise katlama teklifini kabul edecek ve o andan itibaren girilecek riskin bir ödülü olacak.

Örnek 87:

Beyaz 177 pip
Siyah 129 pip
Siyah 3-1 oynayacak
XGID=-b—BEBCaA-e—-c-dAA—-:0:0:1:31:0:0:3:0:10

OyunPlani-87

İkinci kez dünya şampiyonu olmanın eşiğinden dönen Lars Trabolt (Siyah), Petko Kostadinav’ a karşı 10/9*, 8/5 şeklindeki otomatik görünüşlü hamleyi tercih etti. Duvar mı hücum mu çelişkisiyle çok yakından ilişkili değilmiş gibi görünse de işin özü hücumdan vazgeçmek uğruna duvar tehdidini artırma ile ilgili bir fırsatın olması. Şöyle ki: Siyah bir ile 9 daki rakibini kırmayı tercih ederse rakibine dönüşte kırmak için çok fazla fırsat bırakacak. Beyaza nefes aldıracak bu durum işin rengini değiştirebilir.

Zaten anlatmaya çalıştığımız şey de bu. Pul oyununa fazla kaptırınca küp akıldan uçuveriyor. Oysa Siyahın pul oyunundaki temel öncelik, sonraki turda küpü en sağlam konumda çevirebilmek olmalı. En sağlam hareket de rakibin beş kapısını almak ve 10/7 ile sonraki tur için duvarı öne doğru genişletme adına güçlü bir tehdit oluşturmak.

Beyaz 33, 22 gibi sihirli atışlardan birini yaparsa durumunu toparlayabilir ya da 11, 44, 52, 63, 61 gibi bloke eden ya da çapa ilerleten atışlarla biraz nefes alabilir; ancak yapacağı atışların yarısından fazlasında teslim bayrağını çekmek zorunda. Dolayısıyla bir sıkımlık canı kalmış rakibe aşırı güç kullanmaktan ve gereksiz bir riske girmekten kaçınmak gerekiyor.

Bu pozisyonda Siyah küpü daha önceleri katlamış olsa idi 9 daki pulu kırmayan bir hamlenin doğru olma ya da doğruya yaklaşma şansı olmazdı.

Örnek 88:

Beyaz 158 pip
Siyah 161 pip
Siyah 6-6 oynayacak
XGID=-a–B-DaB—dE-a-c-e—-B-:0:0:1:66:0:0:3:0:10

OyunPlani-88

Hücum için hemen her şey var ve zar mükemmel. Atak bölgesinde yeterli adam, barda iki kırık ve üçüncü bir açık daha var. Üstelik rakibin evi çok zayıf. Eğer küp karşıda olsa idi bu gerekçeler yüzde yüz haklı olurdu ve iki pulu birden kırmamak büyük hata olurdu.

Siyah iki bar kapısını birden alarak daha güçlü bir yapıyı tercih etmeli. Beyaz çapa yapamayan, giremeyen ya da önemli bir gelişme kaydedemeyen atışlarda katlama teklifini pas geçmek zorunda ki bu atışlar çoğunluğu oluşturuyor.

Şunu sorabilirsiniz: “ Yüzde 41 marstan vazgeçip yüzde 21 e neden razı olalım? Oyun kazanma olasılığımız yüzde 3 azalıyor ama mars kazanma olasılığımız yüzde 20 artıyor. Bu gayet iyi bir ticaret değil mi? “ Bu ticarete kötü diyemeyiz ama limitsiz oyun formatında Jacoby kuralı gereği katlanmamış oyunlarda marslar bir puan olarak değerlendiriliyor. Başka bir deyişle marsın değeri sıfır. Bu durumda mars ihtimali yüze 41 değil 91 de olsa bir anlam ifade etmiyor. Bu yüzden Siyah, şu aşamada marsa değil küpü devreye sokmaya yatırım yapmak zorunda.

Aslında bu örnek daha önce çok kez altını çizdiğimiz bir gerçeği bir kez daha gündeme getiriyor: Limitsiz oyunlar iki bölümden oluşur. Birincisi oyunun katlanmadığı ve mars değerinin sıfır olduğu aşama, ikincisi küpün katlandığı ve artık marsların dikkate alındığı ama mars değerinin 0,5 olduğu aşama. Bu nedenle mars değerinin sıfır olduğu ilk aşamadaki pul hareketlerini iyi değerlendirmek gerekiyor. Bu aşamayı bir tür küpü devreye sokmak için hazırlık aşaması gibi de düşünebilirsiniz.

Örneğin mars değeri oyun katlanmamışken bile 0,5 olsa, yani 11 lik bir maçta skor 0-0 olsa, iki hamle arasındaki hisse farkı sadece binde 10 civarında kabul edilebilir bir hata olurdu. Şunu demek istiyoruz: Bu pozisyonu ve yorumu referans alarak 11 lik maçta skor 0-0 iken iki pulu birden kırmanın hata olduğunu düşünmeyin; çünkü maçlarda alan galip oyunları hariç marsın her zaman bir değeri vardır ve bu değerdeki artışa bağlı olarak saldırının dozajını artırmak gerekebilir.

Örnek 89:

Beyaz 127 pip
Siyah 146 pip
Siyah 3-1 oynayacak
XGID=–a-BADBB—bAb–c-d-BbaA-:0:0:1:31:0:0:3:0:10

OyunPlani-89

Beyaz yarışta önde ve dengeyi sağlamak için rakibin ikinci pulunu getirmenin tam zamanı. Üstelik bloğu bozsa da 8/5 ile beş kapısını yapmak mümkün. Oysa Siyah, pozisyonu biraz daha dikkatli inceleyip rakibinin sonraki turda oynayacağı zarları imgelemeyi denese zaten çok avantajlı durumda olduğunu görecek. Örneğin rakibin 63, 52, 64, 54, 43, 62, 32, 53, 55 gibi atışlarının çoğu pullarını dip noktalara gömerek, dış sahadaki kapılarını yedeksiz duruma sokarak ya da bozarak ciddi sıkıntılar yaratacak. Daha doğrusu Beyaz bu atışlardan sonra gelen küpü pas geçmek zorunda kalacak. Geriye kalan 19 atışın büyük kısmında ise Siyahın katlama telifini kabul etmek zorunda olacak.

Özetle Siyah kazanmaya yakın olan taraf ve 24/23* ile kırıp, 8/5 ile duvarını yıkarak tahta üzerinde üç tane açık bırakması büyük bir hata. Bu hatanın katmerlenmesinin en temel sebebi ise küpün henüz ortada olması.

Atila Malçok, Sabri Büyüksoy

Facebookmail

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *