Kırkayaklar Timsah Yaparsa | A Sexy Position From Bursa

Soru: Bir şeyi kırk kere söylersen olurmuş. Türk tavla ailesi olarak sevgili Ali Çetin Belene ‘ye Türkiye ‘nin en iyi oyuncusu dedik durduk senelerce ve oldu. Bal yapmayan arı artık bal da yapıyor. Geçtiğimiz Bursa turnuvasında finale yükselerek tavla bilmenin yanı sıra kazanmayı da öğrendiğini bir kere daha gösterdi. Ancak turnuva esnasında ağlayarak bir pozisyon anlattı. Marsa giderken yolda kalmış. Her dünyalının harcı değildir marsa gitmek 🙂 İşte o seksi pozisyon. Sıra Siyah’ta, 7’lik maçta 3-1 önde iken küp kararı nedir?

Question: Here is a position from last weekend’s Bursa tournament. What we always called “Best Turkish Player” Ali Çetin Belene brought this to light. Thanks Ali!

Black on roll. 7pt match, score is 3-1 for Yellow (4 away 6 away). Cube decision?

Cevap: Ali ya bizi tufaya getirmek için ya da hakikaten yanıldığı için aşağıdaki pozisyonun Küp / Pas olması gerektiğini düşündüğünü belirtti. Biz de normalde fazla ağlamayan bu usta oyuncuyu saygıyla dinledik. İçimizde “Ali bile bazen yanılıyor” gibi bir sevinç yükseldi, belli etmedik. Ancak eve dönüp de pozisyonu tartıya koyunca işler değişti. Ucundan küp önerisi ve kolay bir alış çıktı. Marsa gidip maçı bitirmek doğru fikir. Ancak tavla öyle aşk gibi kesin bir şey değildir 🙂

Answer: Ali thought it should be a pass. However it is an easy take. Things happened and Ali lost this game. Going for gammon to finish match was a correct idea. But this is backgammon, things happen. “Zardır vardır” (in dice we don’t trust)

“Hayır”lı Cuma’lar | No Fry Day

Mars’ın yerlilerinden Çaycı Sefer Bursa yollarında. Bu güzel günde denizden İstanbul’u terk keyfi planladı. 51-49 ‘lik durumun tavlacı gözüyle ne kadar büyük bir potansiyel olduğunu hatırladığından beri dengelendi, kaldığı yerden sevmeye devam kararı aldı 🙂 “Herkes hem kendi önünü süpürse hem de hiç sevmediği birine sarılabilse ne kalır geriye” dedi. Kendini 100 sanıp romantik hayallerle uyumuş tembel bir milletin gerçek duruma şükür duymamasına çok şaşırdı. Hala “gel bizi kurtar, sen ne büyük insandın” söylemleriyle uykuya devam kararı alanlardan uzaklaşmak için facebook’da dolanmayı kestiğini belirtirken hiç utanmaması dikkat çekti. İngilizce’ye bunları çevirsem ne olur çevirmesem ne olur diyen federasyon çaycısı Batı’yla nasıl demleneceğini bilemiyor 🙂

A poem from Hafiz again. It is hard to translate above, please accept the following from page “May 3” of “A Year by Hafiz”.

RAVE-WORTHY

What is true enlightenment? It is knowing everything is rave-worthy,

but having the balance, the discernment, to withhold your applause at times, when there are

young souls near… or people trying to sleep.

TOT2017 Yıldızları | Stars of TOT2017

Türkiye Online Tavla Şampiyonası TOT2017 yıldız yağmuru altında 30 Nisan‘a kadar kayıtlara devam ediyor, kaçırmayın! İşte yıldızlardan bazıları:


Turkish Online Backgammon Championship has many backgammon stars already registered. Don’t miss the registration until April 30. Here are some stars:

Cihangir Çetinel (2015 Dünya Şampiyonu),
Nevzat Doğan (2012 Dünya Şampiyonu, TOT2016 üçüncüsü),
Ali Çetin Belene (Sabri’ye göre Türkiye’nin En İyi Oyuncusu),
Cüneyt Argun Genç (Türk Milli Takımı Kaptanı),
Sabri Büyüksoy (Mochy’e göre Türkiye’nin En İyi Oyuncusu),
Kamil Karaali (2013 EBGT Finalisti),
Uğur İlhami Özden (TOT2016 Şampiyonu),
Emrullah Coşar (TOT2016 Finalisti).


“Hayır”lı Cuma’lar | Thank God It is Friday

 Hafiz’dan bir şiir. Bilmem yoruma gerek var mı? 🙂

UZAK DURUN

Bir vaiz kısa hesaplar aleminde dehşet saçacak kadar secdeye gelmişse uzak durmak akıllıca olacaktır,

çünkü bazı ilahlar sabrını yitirip kendilerine ayakkabılarını fırlatmaya başlayabilirler.

 A poem from Hafiz reflecting our recent situation

STAND ALOOF

When a preacher stoops to scare tactics it is often wise to stand aloof,

for some gods may lose their patience and start to throw their shoes at him.

Hafiz. A Year with Hafiz: Daily Contemplations (Kindle Locations 1828-1830). Penguin Publishing Group. Kindle Edition.

“Evet” Derim Ha!

Çaycı Sefer promosyonda çığır açacak. 2017 Türkiye Online Tavla Şampiyonası (TOT2017) promosyonu yapmak üzere Türkiye politik arenasında fink atarken aklına çılgın fikirler yeşeriyor. Kitlesel gücünü orantısız tehditlerle kullanmak üzere aşağıdaki seçenekleri kafasında kuruyor:

Nasılsa bir oy hakkı elde ettiği bu coğrafyada korku salarak iknaya mecbur etmek: “TOT2017 ‘ye katılmayan bizden değildir“, “Hayır demem görürsünüz, bir oy fark çıkarsa bunun vebalini taşıyabilecek misiniz?“, “Arkamdan binlerce kişi gelir“, … gibi,

Tavla internet dünyasının bir numaralı programı nazlı GridGammon ‘a üyelik sözü vererek ağızlara bal çalmak,

Oylamada ne sonuç çıkarsa çıksın durumun değişmeyeceğini Marslı bakışıyla ispat ederek rehavet tohumları serpmek,

Memleketin bütün kalelerinin zapt edildiğini göstererek yıldırmak,

Kedileri örgütleyip seçmenleri oyalamak,

NeNe HemHem aşkınlık yöntemiyle bezginlik ve uyku hali yaratmak. Örnek “Ne Evet Ne Hayır, Hem Evet Hem Hayır“.

Önümüzdeki günlerde bakalım neler göreceğiz. Marslı olmak güzeldir. İyisi mi bir an önce kaydolun, deli taşı kuyuya atmadan sırtınıza alıp taşıyın 🙂

Hayırlı günler!

Boş Yere Ağlama Ankara Turnuvası’na

Çaycımız Sefer geçenlerde Ankara’da muhteşem bir turnuva performansı sergiledi ancak ikinci turda Onur Vurur’a yenilmeyi son oyundaki büyük hatasıyla hak etti. Çayda çıra oynar gibi ara ara serpiştirdiği büyük küp hatalarını saymazsak maç esnasında rahattı. Yenilince acısını ummana değil gitara dökmeyi düşünüyordu. Havaların yağışlı gitmesi çiftçileri güldürürken deniz mevsimini geciktirmişti. Üstelik son zamanlarda tırnaksız olduğu için çalmaya da pek yeltenmiyordu ancak Fransa’dan bir arkadaşına da söz vermişti.

İşte o sözünü ancak bir ay sonra tutabildi. Aklına Taksim’in son zamanki berbat hali ve Ankara’daki bu hazin kaybı gelince artık Hicaz Taksim kaçınılmaz olmuştu. İşte demlenen çaycı Sefer’den kısa bir dıngırtı. Ve akabinde yahu burada tavla hiç olmayacak mı diyenlere maçın analizi. Bu maça yorum yapası da vardı ancak Allah büyük tekne küçüktü, olmadı.

Maçın eXtremeGammon Analizi:

Onur Vurur – Çaycı Sefer

Meraklısına maçın videosu:

Pablo Neruda Sefer’in Doğumunu Kutladı

Turnuva turnuva dolaşan federasyon resmi çaycımız bugün Antalya’daydı. Arkadaşı olan güvenlik görevlisinin ısrarları sonucu Sefer ismini kabul etmek nezaketinde bulundu 🙂

İsmini kutlamak için Pablo Neruda‘dan bir şiir çevirisine girişti. Şiiri geçenlerde Ankara’da bir arkadaşından üniversite çayhanesinde teslim almış ve bir şekilde hevesli çevirmenler grubuna dahil olmuştu. İspanyolca bilmediği için Alastair Reid’in İngilizce çevirisinden yola çıktı. Muchos Somos (We Are Many) adlı işte o şiir dahil her şeyin başı döndü 🙂

Çok “ben” Var İçimizde

Bir çok kişilikten “ben” dediğim, hatta “biz”
birini bile içimde bulamıyorum;
maskelerin arkasında yoklar,
başka bir şehre yola çıkmışlar.

Her şey beni zeki gösterecek
şekilde ayarlanmış gibiyken
daima içimde barınan gizli aptal
söylediklerimi yalanlar.

Başka zamanlar, özel insanların
arasında uyur vaziyetteyimdir,
ve kendi cesur halimi ararken,
bir çok bahaneye sığınan korkağın biri
bin bahaneyle içimde bedenlenir.

Yakışıklı bedenim yangın yeriyken,
itfaiyeye değil de
kundakçıya haber veririm. Ne yapayım?
Kendimi ayırd edecek ne yapayım?
Kendimi bir araya getirecek?

Okuduğum bütün kitaplar
büyüleyici kahramanlarla dolu,
her zaman kendinden emin.
Kıskançlıktan kuduruyorum;
rüzgar ve kurşun dolu filmlerde,
kovboylara hayranlıkla bakar
hatta atlara gıpta ederim.

Fakat ne zaman içimde bir kahraman ünlesem
tembel bir “ben” belirir;
işte bu yüzden “ben” kimim hiç bilemem,
ne kaç tane olduğumu ne de olacağımı.
Bir çan çınlatıp gerçek “Ben”i
çağırabilme arzusundayım,
çünkü eğer hakikaten “Ben”se ihtiyacım
ortadan kaybolmamalıyım.

Yazarken farkındayım, çok uzaklardayım;
ve geri dönünce “Ben” kaybolmuşum.
Bilmek isterim acaba diğerleri de
aynı noktalardan geçer mi,
benim kadar çok “ben”liğe uğrar mı,
ve kendilerini bana benzer bulur mu;
işte bu problemi yeterince yorunca,
öyle çok çalışacağım ki
kendimi anlattığım zaman
coğrafyadan bahsediyor olacağım.