Her şey bundan tam bir yıl önce Bülent Güner’in başının altından çıktı. Ankara’da iki ayrı platformda tavla oynayan insanları bir turnuvada bir araya getirmek gibi uçuk bir hayalden bahsederken bunun olabileceğine itiraf etmeliyim ki inanmamıştım. İki grupta da bir yıl boyunca dereceye giren 8er kişiden toplam 16 oyuncuyu bir turnuvada buluşacak ve böylece insanların birbirini tanıması, dostluğun pekişmesi, önyargıların yıkılması sağlanacaktı.
Maalesef Bülent Güner bu süreçte umudunu kıracak pek çok olay yaşadı. Böyle bir turnuva fikrinden en başından beri rahatsız olup engellemeye çalışanlar, anlam veremediğimiz nedenlerle son anda turnuvadan ismini sildirip bırakanlar oldu. Bir yıl boyuncuya inatla sürdürdüğü bu turnuvanın hazırlıklarını son dakika vazgeçen oyuncular yüzünden iptal etme noktasına gelen Bülent Güner ile telefon konuşmamızı hatırlıyorum; telefonu kapatırken her ne olursa olsun sonuna kadar gitmeye karar verdiği anda yeni bir anlam ve ivme kazanan turnuva, başarı sıralamasına göre yeni isimler davet edilerek 16 kişilik yeni oyuncu listesiyle tekrar düzenlenebilir aşamaya geldi sayesinde.
Turnuva günü erken buluşup hep beraber kahvaltı yaptık, güldük, eğlendik, aynı ilde yaşayan ve aynı hobiye gönül vermiş insanlar olarak birbirimizi tanıdık… Bunu herkese açık bir turnuva sanan bazı arkadaşların haber vermediğimiz için bize kırılmaları ise öngöremediğimiz bir sürpriz olmuştu. Sosyal medyadan görüp davet edilmeyi beklemeden çatkapı gelen birçok arkadaşımızın varlığıyla ayrıca mutlu olduk ve en nihayetinde sadece dostluk kazandı.
Peki kim kaybetti?