İyi oyun ‘şanslı zarları’ artırıp kötü zarları azaltır. Kaybeden oyuncu sürecin farkında değilse eğer olan biteni kendisinin şansız, rakibin de çok şanslı olduğunu söyleyerek açıklamaya çalışır. Örneğin rakibin bir açığını kıramamayı çok büyük şansızlık olarak görürken, en olası kırma ihtimalinin bile (6 pip uzaklık – yüzde 47) yüzde 50’nin altında olduğunu bilmez. Hamlelerini olasılık hesaplarından bağımsız ‘içinden geldiği gibi’ yapanlar kaybetmeye ve sonuçta kendini şansız olarak tanımlamaya mahkum olur. Kötü oyun da kaçınılmaz olarak kişiyi şanssız hissettirir. Peki şansız hissetmek oyunu nasıl etkilemektedir?
Chelsea Wald’ın ‘How to be Lucky’ isimli makalesi şanslı veya şansız hissetmenin bilişsel süreçler üzerindeki etkisini konu alıyor. Makalede anlatıldığı üzere Psikolog John Maltby 2013 yılında yaptığı bir araştırmada kendini şanssız hissedenlerin diğerlerine göre daha az yaratıcı düşünceye sahip olarak görevler arasında geçiş yapma yeteneklerinin daha kısıtlı olduğu sonucuna ulaşmış. Maltby 2015 yılında gerçekleştirdiği bir başka deneyde ise kendini şanslı ve şansız olarak tanımlayan 10’ar öğrenciyi denek olarak kullanarak şanslı olduğunu hisseden öğrencilerin beyinlerinde daha fazla elektriksel aktivite olduğunu saptamış. Maltby bu durumu ‘şansız olduğuna inanan insanların bunu değiştirmek için yaratıcı düşünmeye ve çözüm üretmeye gerek duymamalarıyla’ yani başka bir deyişle şansızlığa teslim olmalarıyla açıklamış. Özet olarak, bu araştırmalar sonucunda, kötü oyununun kişiyi şansız hissettirmesinin yanında, şansızlık hissinin de ilginç bir biçimde kötü oyunu beslediğini görüyoruz.
Öte yandan Victoria Prowse ve David Gill tarafından yapılan cinsiyet rolünün etkisi üzerine bir başka ilginç araştırma ise bilgi ve şansın bir arada olduğu oyunlarda kaybeden kadınların erkeklere göre şansızlık hissine daha kolay teslim olduğunu, ve şansız olarak kaybettikleri oyunlardan sonra daha düşük bahisler için bile tekrar oynamaktan kaçındıklarını ortaya koymuş. Belki bu araştırma, sadece geleneksel Ortadoğu’da değil modern batı toplumlarında dahi neden çok az kadın oyuncunun tavla turnuvalarına katıldığı ve Giant listesinde Akiko Yazawa dışında neden başka bir kadın oyuncu olmadığı konusunda bize bir fikir verebilir.
Not: Bu makale ile tanışmama vesile olan Phil Simborg’a teşekkürler.
Saniyenin onda biri hızda binlerce matematik formülü hesaplayan grandmaster analiz programını 7 skorluk bir maçta yenebiliyorum hocam ama oyun sonunda derecem için b*k gibi oynamışsın diyor, bu arada kendisinin %0’lık hata payı var. Mochy gelsin karşıma onu da çerez gibi yerim, yeter ki şansım olsun. Şans yoktur demeyin lütfen.