Daha önce ciddi bir sebep olmadığı sürece duvardan vazgeçmenin doğru olmayacağına vurgu yaptık. Peki, ciddi sebep nedir? Pek çok şey sıralanabilir ama biz bu çalışmamızda rakibin yaratacağı tehlikeye dikkat çekmek istiyoruz. Daha önceki yazılarımızda “Başınız belayken kırın!” düsturuna vurgu yaparak “Zorunlu Hücum” başlığı altında bazı pozisyonları analiz ettik. Peki, sonraki turda başımıza gelebilecek tehlike yüzünden oyundaki en sağlam değerlerimizden biri olan duvarı bile yıkmak gerekir mi? İşte bu soruya yanıt arayacağız.
Aslında oyunu kazanmak için her duvar yıkılmaya mahkum. Önemli olan bu işi doğru zamanda yapabilmek. Şimdi aşağıdaki pozisyonlara bakarak doğru zaman konusunda biraz içgörü kazanmaya çalışalım.
Örnek 97:
Beyaz 118 pip
Siyah 129 pip
Siyah 6-5 oynayacak
XGID=–aB-BBBB–BaB-a-cbcb-bA–:0:0:1:65:0:0:3:0:10
Siyah delikli altılı bloğa sahip ve biz bu yapının ne kadar güçlü olduğunu biliyoruz. Bu durumda sahip olunan bu en temel değeri koruyarak sabırlı olmak gerekiyor gibi bir görüntü var. Ama nehirin öte yakasında durum çok ciddi. Beyazın yedekleri oldukça dengeli dağılmış. Dört kapısını yaparak duvarı tamamlaması ya da kırarak kapılanması an meselesi. 22, 42, 62, 64, 66, 44, 33 ciddi bir saldırı ya da kapı yapabilirken 52 ile gerideki pulu kaçabilir 41 ile dokuz kapısını yapabilir, 32 ile gerideki pulu yanaşıp ortanoktadan kaçabilir vb.
Bu tehlikeyi durdurmanın tek bir yolu var o da hücum. 6-5 ile rakibinin tepesine binmesi zorunlu bir tercih. Elbette her tavla oyuncusunun en az bir kez deneyimlediği dört cehar sendromu yaşanabilir, elbette 43 ve 61 ile dört cehar kadar olmasa da onun yarı şiddetinde bir sarsıntı yaşanabilir ama bütün bunlar yukarıda sıraladığımız atışların yaratacağı hisse kaybından daha fazlasını yaratmaz. Üstelik Beyazın ortanoktadaki saldırıya açık pulu Beyazın elini kolunu bağlamaya devam ediyor.
Örnek 98:
Beyaz 131 pip
Siyah 135 pip
Siyah 6-2 oynayacak
XGID=-a-BBBBB–A-bB-aabbd-b–AA:0:0:1:62:0:0:3:0:10
Siyah 2 ile zorunlu giriş yapacak ve altı ile iki seçeneği var: ya 10/4 yapacak ya da 7/1*. Peki boşluklu beşli blok, sıralı altı kapıdan sonra en güçlü yapılardan biri değil mi? Eğer öyleyse bu bloğu yıkmak yanlış olmaz mı?
Burada iki unsur iç içe. Birincisi daha aktif bir hamleyi tercih etmez ise kendisi boşluklu beşli blok arkasında kalabilir, ikincisi de güçlü bir mars kazanma olasılığı var. Daha önce de ifade ettiğimiz gibi menzildeki rakip açıkları, tehdit ve fırsat olma özelliğini bir arada sunuyor. Burada da durum farklı değil. Bu iki güçlü argüman Siyahın güçlü ev yapısı ile kombine olunca Siyahın duvardan vazgeçmesi kaçınılmaz son oluyor.
Siyah 6-2 yerine 6-1 oynamak zorunda olsa idi kırmamak çok daha büyük hata olurdu. Gerideki iki pulun ayrık olması saldırı ve kaçış anlamında çeşitlilik sağlarken üst üste olması bu çeşitliliği azaltarak bir zafiyet ortaya çıkarıyor. Öyle bir durumda iken duvar arkasında kalmak daha büyük tehdit olacağı için rakibi bir şekilde durdurmak daha büyük önem kazanıyor.
Örnek 99:
Beyaz 101 pip
Siyah 130 pip
Siyah 5-4 oynayacak
XGID=—-aCBBBB-AbB—bAd-b-bb-:0:0:1:54:0:0:3:0:10
Siyah 5-4 oynayacak. Otomatik hamle etliye sütlüye bulaşmadan 18 deki pulu dokuz noktasına kaçmak. Nitekim bu hamleden sonra altılar,birler, 42, 33, 22 ile toplamda 24 atışta kırılma riskinden kurtulacak ve rakibine onbirdeki pul için sadece iki atış bırakmış olacak. Eğer duvarı yıkmak pahasına hücumu tercih ederse (9/4* 8/4) rakibine oyunu az ya da çok çevirmesi için 15 tane giren ve kıran atış bırakmış olacak.
O halde soru şu: Neden 13 tane daha fazla atış ile kırılmayı göze alsın? Önce şunu belirtelim: Oynadıktan sonra bile 20 pip geride olacağı bir yarışta kırılmadan kaçmaya çalışmanın bir mantığı zaten yok. İkincisi de aslında 24 tane kıran atışın sadece matematiksel bir gerçeklik oluşu. Beyaz, atacağı herhangi bir altı ile kırmak yerine gerideki pulunu kaçmayı tercih etmeli. Aksi durum büyük hata olur.
Bu durumda Beyazın ölümcül altılarına bir şekilde önlem almak gerekiyor. Bunun da tek yolu duvardan vazgeçip hücuma yönelmek. Peki, rakibin 11 tane altısına önlem almak için 11 den daha fazla sayıda giren ve kıran atışa teslim olmanın mantığı ne? Her şeyden önce nicelik kadar, hatta çoğu durumda ondan daha fazla düzeyde niteliğin de önemli olduğunu bilmemiz gerekiyor. Başka bir deyişle karar sürecinde her bir olası atışın yaratacağı hisselerin ortalamasını dikkate almak durumdayız. Örneğin Beyazın atacağı 63 ile 61, giren ve kıran atış olmasına rağmen aynı değere sahip değiller. 63 ile Beyaz oyunu koparma aşamasına gelebilir ancak 61 ile en fazla oyun ortada olur. Bu durumda şu kadar atış ile giriyor, şu kadarı ile girip kapatıyor tarzı değerlendirmeler bir fikir vermekle birlikte bir noktadan sonra yanılgıya sürükleyebilirler.
Siyah 18 den kaçmayı tercih ederse, Beyazın atacağı 63 haricindeki her altı oyunu koparmaya yetebilir. Diğer atışlarda da pullarını dibe gömmeden birçok hamleyi özgürce oynayıp umudunu sürdürebilir. Öteki türlü ise atacağı 9 tane gelede ve 41 ile 51 de küpü pas geçmek zorunda kalırken, 42 ve 52 de ciddi sıkıntılar yaşayabilir. Bu arada 63, 53, 62, 11, 33, 31, 21, 22 gibi onüç atışta oyunu lehine çevirebilir ama bunlardan hiç biri diğer seçenekteki altı ile kaçmanın vereceği avantajı yakalayamaz. Bütün bunlar kapıları yıkıp hücuma yönelmeyi dikte ediyor.
Son olarak kırarak kapılanma hamlesinin duvardan tamamen vazgeçmek anlamına gelmediğini de görmek gerekiyor.
Atila Malçok, Sabri Büyüksoy
Çalışıp ilgilenenleri aydınlatmanız için teşekkürl, ama maçta ben yenersm iyi olur! Selamlar